Dailymail’in haberine nazaran, Furniture at Work araştırmacıları, konuttan çalışan insanların 70 yıl sonra neye benzeyeceklerine dair bir çalışma yaptı.
Araştırma grubu, İngiltere’de konuttan çalışanların üçte birinin meskenlerinde özel bir çalışma alanı olmadığını tespit eden Leeds Üniversitesi araştırmasını kullanarak “Anna” ismini verdikleri sanal bir karakter oluşturdu.
Furniture at Work araştırmacıları, “Evden çalışmak için uygun bir ortama sahip olmamanın tesirlerini görselleştirmek için bilimsel araştırmalardan yararlandık ve geleceğin uzaktan çalışanlarının nasıl görünebileceğini ortaya çıkarmak için sıhhat uzmanlarıyla çalıştık.” açıklamasını yaptı.
Araştırmacılar, “Anna, daima teknolojik aygıtlar kullanması, uzun mühletler ekrana bakması ve uygun olmayan duruşu nedeniyle birçok fizikî bozuklukların yanı sıra muhtemelen akıl sıhhati meseleleriyle da karşı karşıya kalacak.” tabirlerini kullandı.
Çalışmada, “Anna”nın yatakta çalışması nedeniyle sırtının kamburlaşarak omuzlarının biçiminin bozulacağı, daima ekrana bakmaktan gözlerinin kızararak şişeceği ve uzun saatler fare tutmaktan ellerinin pençe halini alacağı kaydedildi.
Bunlara ek olarak hareketsizlik nedeniyle çok kilo alma potansiyeline sahip “Anna”nın kâfi pak hava alamaması nedeniyle bağışıklık sisteminin zayıflayacağı, daima kaygı içinde ve depresyonda kalacağı belirtildi.
UZMANLAR MESKENDEN ÇALIŞANLARA HAREKET ETMELERİNİ TAVSİYE EDİYOR
United Medical Education’ın kurucusu Brian Clark, “Evden çalışanlar, sırt ve boyun ağrısından kaçınmak için bedenlerini esnetmek ve hareket etmek üzere nizamlı ortalar vermelidir.” diyerek daima konuttan çalışanların özel bir çalışma alanı oluşturması tavsiyesinde bulundu.
Proactive Healthcare Yöneticisi Sarah Gibson ise “20-20-20” kuralına dikkat çekti.
Gibson, “Her 20 dakikada bir 20 saniye boyunca ekranınızdan öbür bir yere bakın ve 20 feet (yaklaşık 6 metre) uzaktaki bir objeye odaklanın” sözlerini kullandı.