Uğurcan Yardımoğlu
Türkiye Komünist Partisi/Kıvılcım isimli terör örgütüne bugün yapılan operasyon örgütün 3 mensubunun gözaltına alınmasıyla sonuçlandı. Örgütün başta ismi olmak üzere geldiği gelenek ve Türkiye siyaseti içerisindeki yeri merak konusu oldu.
TKP/Kıvılcım’ın yasal Türkiye Komünist Partisi’yle rastgele bir ilgisi yok. TKP/Kıvılcım örgütü , Yol Dergisi etrafı olarak da biliniyor. 1978’de faaliyet gösteren Sosyalist Vatan Partisi – Kenan Budak geleneğinden gelen TKP/Kıvılcım, Türkiye sosyalist hareketinin değerli isimlerinden Dr. Hikmet Kıvılcımlı’nın fikirlerini benimsediğini öne sürüyor.
Kıvılcımlı, 1954’te Vatan Partisi’nin kurulmasını sağlayan isim. Kıvılcımlı’nın Vatan Partisi’nin günümüz Vatan Partisi’yle aynı parti değil.
Ancak Dr. Kıvılcımlı’nın izinden gittiğini tez eden TKP/Kıvılcım, PKK/YPG terör örgütüyle yan yana gelmekten de çekinmiyor.
ABD’NİN ‘KARA GÜCÜ’YLE YAN YANA ‘KIVILCIM’
ABD’nin eski başkanı Barrack Obama’nın sahadaki ‘kara gücümüz’ dediği PKK/YPG terör örgütü Suriye’nin kuzeyinde faaliyet gösteriyor. Türkiye ve Suriye’nin bütünlüğünü hedefleyen örgüt, ABD’den para ve silah yardımı alıyor, Batı kamuoyunda dayanak topluyor.
TKP Kıvılcım, Sosyalist Dayanışma Platformu’nun (SODAP) Twitter hesabından duyurulan bir açıklamayla PKK/YPG terör örgütünü selamladı. SODAP’ın paylaşımında şu tabirler kullanıldı:
“TKP-KIVILCIM; Özgürleşen Kobane’yi, Büyüyen Rojava İhtilalini Selamlıyoruz!”
‘BİRLEŞİK ÖZGÜRLÜK GÜÇLERİ’
TKP/Kıvılcım, PKK/YPG terör örgütünün başını çektiği ‘Birleşik Özgürlük Güçleri’ isimli yapılanmaya da katılmıştı.
6-8 Ekim olaylarından sonra PKK terör örgütü tarafından örgütlenen bu yapılanma, Türkiye’deki ‘sol’ çevrelerden silahlı militan devşirmeye dayalı bir proje olarak hayata geçirildi. TKP/Kıvılcım’ın da katıldığı bu terör tertibi, Kobani’nin 21. yüzyılın Paris Komünü yahut Stalingrad’ı olduğunu ilan etmişti.
Amerikan takviyeli PKK/YPG, Türk solunu Paris Komünü yahut Stalingrad argümanlarıyla motive etmeye çalışmıştı.
AVUSTURYALI ÖĞRENCİ OLAYI
Siyaset bilimi okuyan ve solcu Re:volt yayını için yazılar yazan öğrenci ve gazeteci Max Zirngast, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın kararıyla “TKP/Kıvılcım Terör Örgütü ile irtibatı” olduğu gerekçesiyle gözaltına alınmıştı. 29 yaşındaki Zirngast, 20 Eylül’de örgüt üyeliği suçlamasıyla tutuklanarak Sincan Cezaevi’ne gönderildi.
Avusturya Başbakanı Sebastian Kurz, Zirngast’ın gözaltı münasebetine dair Ankara’dan açıklama talep etmiş ve öğrencinin hür bırakılması davetinde bulunmuştu.
Zirngast’ın avukatı Murat Yılmaz Reuters’a yaptığı açıklamada öğrencinin “Solcu bir terör örgütünün üyesi olmak, Türkiye hakkında yazdığı yazılar ve Türkiye’de bulunduğu müddet içinde protestolara katılmak” suçlamaları ile tutuklanmış olduğunu belirtti.
Yılmaz mahkemenin Zirngast hakkındaki iddianameyi kabul ettiğini, birinci duruşma tarihi olarak 11 Nisan’ı belirlediği ve Zirngast’ı yurt dışına çıkış yasağı getirerek hür bıraktığını açıkladı.
Yılmaz müvekkili hakkındaki argümanların desteğinin bulunmadığını da savundu.
Avukat Zirngast ile birebir vakitte tutuklanan Türk vatandaşları Mithatcan Türetken ve Hatice Göz’ün de hür bırakıldığını belirtti.
HİKMET KIVILCIMLI KİMDİR
1902 Priştine doğumlu olan Hikmet Kıvılcımlı, 17 yaşında istekli olarak Kurtuluş Savaşına katılmış,Yörük Ali Efe çetesinde Kuvayı Ulusala gönüllüsü olmuş, Köyceğiz Kuvayı Ulusala Askeri Kumandanlığı vazifesinde bulunmuştur.
Vefa lisesinde lise eğitimini tamamladıktan sonra, İstanbul Tıp Fakültesine girmiştir. 1920 yılında Türkiye Komünist Partisi üyesi olan Hikmet Kıvılcımlı, 1925 yılında TKP’nin Beşiktaş Akaretler’de gerçekleştirdiği 2. kongrede TKP Merkez Komitesi’ne seçilmiştir.
Aynı yıl Aydınlık gazetesinde birinci yazıları yayınlanmaya başlayan Hikmet Kıvılcımlı, 1925 yılından hayatının sonuna kadar daima olarak kovuşturmalara, azaplara maruz kalmış ve toplam 22.5 yıl mahpus yatmıştır.
Kıvılcımlı, 1954 yılında meşru Vatan Partisi’nin, 1967’de İşsizlik ve Pahalılıkla Savaş Derneği’ni (İPSD) kurulmasını sağlamıştır.
Hikmet Kıvılcımlı, 1971 yılında ağır hasta olduğundan ötürü yoldaşları tarafından tedavi için yurt dışına çıkarıldı. 11 Ekim 1971 yılında Belgrad’da hayatını kaybetti.
Kıvılcımlı, Türkiye’de sosyalizmin öğrenilmesi ve benimsenmesi için birçok yazı, kitap ve makale yayımladı. Kürt meselesini birinci lisana getiren isimlerden biri olan Kıvılcımlı, sonunun tahliline ait de fikirler geliştirdi. Kıvılcımlı, Kurtuluş Savaşı, Atatürk ve cumhuriyeti savunan çizgisiyle biliniyor. Kıvılcımlı, Kuvayi Milliye’ye şahsen katılmasından sonra siyasi hareketini “İkinci Kuvayi Milliyecilik” olarak isimlendirmiştir.
ABD emperyalizmine karşı hal alan Kıvılcımlı, Türkiye’nin NATO üyeliğine karşı çıkmış, Türkiye’deki ‘Amerikan yanlısı’ iktidarları sert eleştirmiştir. Türkiye’nin NATO’ya üye olmasının akabinde kurduğu partinin isminin ‘Vatan’ olması da ayrıyeten dikkat caziptir.
Türkiye sosyalistleri tarafından sıklıkla anılan, okunan ve yapıtlarına başvurulan Kıvılcımlı’yı rehber olarak gören örgütler bulunuyor.