Obeziteyi vücudun yağ kütlesinin yağsız kütleye oranının çok artması sonucu, uzunluk uzunluğuna nazaran beden yükünün istenen seviyenin üstüne çıkması olarak tanımlayan Besleneme ve Diyet Uzmanı Dyt. Nimet Kültekin, ikazlarda bulundu.
ÇOCUKLUK ÇAĞI OBEZİTESİ SÜRATLE ARTIYOR
Günümüzde çocukluk çağı obezitesinin giderek arttığını vurgulayan Diyetisyen Nimet Kültekin, çocukluk çağında şişman olan bireylerin ileride de şişman olma riskinin bulunduğuna dikkat çekerek “Çocukluk periyodunda edinilen yanlışsız beslenme alışkanlıkları, yetişkinlik periyodunda de görülecek obezitenin ve hasebiyle da obeziteye bağlı kronik hastalıkların önüne geçilmesi açısından büyük ehemmiyet taşımaktadır” halinde konuştu.
DİYABET, HİPERTANSİYON VE KALP HASTALIĞI RİSKİ ARTIYOR
Dyt. Nimet Kültekin, çocukluk çağı obezitesinin tehlikelerini şöyle sıraladı:
“Obez olan çocukların yetişkinlik periyotlarında diyabet, hipertansiyon, kalp hastalıklarına yakalanma riskleri artar.
Fazla kilolar kemik ve eklemlere baskı yaparak iskelet sıhhati için risk oluşturur.
Psikolojik olarak da çocuklarda özgüvensizlik, depresyon toplumsal ortamlardan uzaklaşma, içine kapanma üzere durumların yaşanmasına neden olabilir.”
Çocuklardaki artışın sebebi hazır gıdalar
Dyt. Nimet Kültekin, çocuklarda obezitenin artmasının nedenlerini şöyle sıraladı:
“Beslenme alışkanlıklarının değişmesi sonucu daha fazla hazır besin tüketilmesi ve hareketsizlik çocuklarda kilo alımının en değerli sebebi.
Çok süratli tüketilebilen, yağ ve şeker içeriği çok yüksek olan hazır besinlerin fazla tüketilmesi sonucu fazla ölçüde yağ depolanıyor, bu durum da obeziteyle sonuçlanıyor.
Telefon, tablet üzere aygıtlar insanların hayatlarına girdi. Bu aygıtlarla birlikte çocukların oyun alışkanlıkları da değişti. Bilhassa çocukların teknoloji bağımlılıkları obeziteyi tetikledi.
Çocuklar tablet, telefon, televizyon üzere aygıtların karşısında ne kadar yediğini bilmeden fazla ölçülerde yemek yemeye başladı. Birebir vakitte televizyonda ve internette dolaşan sıhhatsiz yiyecek reklamları da çocukların bu yiyeceklere yönelimlerini arttırdı.
Bunların hepsi birleşince de artan besin alımı ve azalan fizikî aktivite çocukların obezite oranını arttırarak, sıhhatlerine da ziyan vermeye başladı”
ÇOCUĞUNUZ OBEZSE BU ÖNLEMLERE DİKKAT EDİN
Dyt. Nimet Kültekin, çocuklarda obezitenin azalması için görüşlerini şöyle sıraladı:
“Çocuk şayet fazla kilolu yahut obezse muhtaçlığı olan beslenme nizamını oluşturmak için bir diyetisyenden yardım alınmalıdır. Bir uzmana danışılmadan mutlaka bir diyet oluşturulmamalı, bilinmeyen bir ilaç ya da besin desteği kullanılmamalıdır.
Çocukluk çağı birebir vakitte gelişim çağı da olduğu için çocuklara katiyen kalorileri kısılmış diyetler uygulanmaya çalışılmamalıdır. Bu durum büyüme ve gelişimlerini de olumsuz tarafta tesirler.
Aileler mutlaka beslenme alışkanlıklarını gözden geçirmelidir. Şayet meskende sağlıklı beslenen bir anne baba yoksa, çocuğun bu alışkanlıkları geliştirmesini beklemek ütopik bir durumdur. Çocuğun sağlıklı pişirme sistemleriyle pişirilmiş mesken yemekleri yemesine itina gösterilmelidir. Her öğünde dört besin kümesinden (et, süt, tahıl, sebze-meyve) yiyecek bulunmalıdır.
Yemekler aile ile birlikte yenilmeye çalışılmalıdır.
Yemek; doyma farkındalığına varabilmek için televizyon, tablet karşısında yenmemelidir. Öğün ortalarında abur cuburlar yerine meyve ve kuruyemişlere yönelmesi sağlanmalıdır.
Çocuk tatlı, hamur işi tüketmek istiyorsa ölçüsüne dikkat edilerek verilmeli ve mümkünse mesken üretimi olan tatlılar, hamur işleri tam buğday unları yahut daha az şekerli olarak hazırlanmalıdır.
Yağ ve şeker içeriği yüksek besinler ödüllendirmek maksatlı verilmemelidir.
Çocuklar fizikî aktivite yapması ve toplumsallaşması açısından teşvik edilmelidir. Sevdiği bir spor kısmı varsa bu bahiste desteklenmelidir. Aile birlikteliği sağlanarak yürüyüş, bisiklet sürme üzere aktiviteler yapılabilir.”
Dyt. Nimet Kültekin, “Çocuklarımıza erken yaşlarda sağlıklı beslenme alışkanlıkları kazandırmak sağlıklı bir toplum için yapılan en büyük yatırımdır” diyerek kelamlarını noktaladı.