Antalya’nın Döşemealtı ilçesinde annesi Şeyma Özmutlu ile oturan, özel üniversitede Adalet Meslek Yüksekokulu 2’nci sınıf öğrencisi olan Mümine Ersoy, 30 Ağustos’ta ayrılık kararı aldı.
Sosyal medya hesabından Recep Y. ile çektikleri fotoğrafları silen Mümine Ersoy, birebir akşam annesi Şeyma Özmutlu’nun müsaadesiyle, arkadaşlarıyla dışarıda vakit geçirdi. Gece saatlerinde Recep Y.’nin görüşme talebini kabul eden Ersoy, oturduğu apartmanın önünde ayrılık kararı aldığı Recep Y.’nin arabasına bindi.
10 DAKİKA DOLAŞTIKTAN SONRA KAZA
Araçla 10 dakika dolaşmalarının akabinde Recep Y.’nin kullandığı 07 AVT 319 plakalı araba, Palmiye Caddesi’nde park halindeki arabaya çarpıp takla attı. Arabadan savrulan Mümine Ersoy hayatını kaybetti, şoför Recep Y. yaralandı.
Mümine Ersoy’un annesi Şeyma Özmutlu, kazanın nasıl meydana geldiğini bilmediği için Recep Y.’den şikayetçi olmadı.
OTOMOBİLDEN 10 METRE SAVRULDU
Kazaya ait tutanakları ve görgü şahidinin tabirini okuyan ailesi, Mümine Ersoy’un kaza öncesi arabada darbedildiğini, inmek için kapıyı açtığında araçtan inmesinin engellendiğini; polisin kaza yerindeki tutanağından da Mümine’nin arabanın park halindeki araca çarpması sonrası 10 metre savrulup yolda öldüğünü öğrendi. Görgü şahidinin tabiri ve polisin tutanağı sonrası Mehmet Ersoy, kızının vefatı hakkında daha fazla kanıt toplamak için bölgedeki site ve apartmanların güvenlik kamerası kayıtlarını araştırdı.
GÖRGÜ ŞAHİDİ O ANLARI ANLATTI
Görgü şahidi Mustafa Ö., Akdeniz Bulvarı’nda Palmiye Caddesi girişindeki kavşakta aracıyla trafik ışığında beklerken yanındaki araçta Mümine Ersoy ile Recep Y.’nin tartıştığını, Ersoy’un arabanın kapısını açıp inmeye kalkıştığı sırada arkadaşının darbettiğini anlattı. Şahit, kavşakta yeşil ışık yanmasıyla arabanın kapısı açık formda süratle ilerlediğini ve 1 kilometre sonra da kazanın yaşandığını belirtti.
‘KAZAYI HATIRLAMIYORUM’
Kaza sonrası polise sözünde Mümine Ersoy ile tartışmadığını, yüksek sesle müzik dinlediklerini ve kazayı hatırlamadığını anlatan Recep Y., savcılıkta da emsal söz verdi. Recep Y., nöbetçi sulh ceza hakimliğindeki tabirinde, Mümine Ersoy ile arabayla ilerlerken müzik dinledikleri sırada aracın hakimiyetini kaybetmesiyle kaza yaşandığını belirtti. Recep Y., “Kız arkadaşımla tartışmadım. Darbetmedim. Kırmızı ışıkta beklediğimiz sırada Mümine aracın kapısını açmıştı. Yeşil ışık yanınca tekrar kapattı, yolumuza devam ettik” dedi.
Antalya 4’üncü Sulh Ceza Hakimliği, Recep Y.’nin ‘taksirle mevte neden olma’ hatasından isimli denetim altına alınıp mesken hapsine karar verdi.
‘BİLİNÇLİ TAKSİRLE ADAM ÖLDÜRME’DEN 11 YIL İSTENDİ
Antalya Cumhuriyet Başsavcılığı’nın olaya ait hazırladığı iddianamede, otopsi raporunda, Mümine Ersoy’un kafatası açık kemik kırıklarıyla beyin doku harabiyeti sonucu öldüğünün belirtildiğini hatırlatarak, “Şüphelinin maktül ile araç seyir halindeyken tartışarak ve kapının açık formda kazanın gerçekleşebileceğinin öngörülmesi gerektiğinden hareketin ‘bilinçli taksirle adam öldürme’ kabahati oluşturduğu, şüphelinin araç seyir halindeyken tartışarak, kapı açık formda hareket ederek trafik güvenliğini tehlikeye sokma hatası işlediği anlaşılmaktadır” görüşü yer aldı. Olay öncesi Ersoy’u darbettiği de belirtilen Recep Y. hakkında 11 yıl mahpus cezası istendi.
1 AY EVVEL DE DARP İDDİASI
Ailenin avukatı Mustafa Alper Oral, Recep Y.’nin ‘bilinçli taksirle adam öldürme’, ‘trafik güvenliğini tehlikeye sokma’ cürümlerinden yargılanacağı mahkeme sürecinde, soruşturmanın genişletilmesini talep edeceklerini anlattı.
Mümine Ersoy’un kaza gecesi birlikte dışarı çıktığı kız arkadaşlarının tabirinin, ikilinin cep telefonu kayıtlarıyla güvenlik kameralarının ayrıntılı tahlilinin soruşturulmasını isteyeceklerini lisana getiren Oral, “Olayın kolay bir trafik kazası olmadığını tespit ettik. Soruşturmanın derinleştirilmesini istiyoruz. Olaydan evvel Mümine Ersoy sanık tarafından darbedilip, araçtan indirilmesi engellenmiş. Bunun güvenlik kamerası kayıtları ve görgü şahitleri var. Emsal olay kazadan 1 ay öncesine kadar da yaşanmış. Biz iddianamenin iade edilmesini, soruşturmanın derinleştirilmesini talep ediyoruz. Kişiyi hürriyetinden mahrum kılma, taammüden yaralama ve mümkün kasttan da dava açılması gayesiyle tüzel gayretimizi sürdürmekteyiz” tabirlerini kullandı.
‘YA BENİMSİN YA KARA TOPRAĞIN’ DER GİBİ’
Anne Şeyma Özmutlu, kızının vefatından sorumlu tuttuğu Recep Y.’nin en ağır formda cezalandırılmasını istedi. Recep Y.’nin kazadan 10 gün evvel, birlikteliklerinin 3’üncü yılını kutladıkları gün, kızına armağan ettiği fotoğraflı oyuncak ayıyla kaza sonrası polisten teslim aldığı kızına ilişkin kanlı çantayı meskeninde saklayan Özmutlu, “Kızımızı trafik kazasında kaybettiğimizi düşünüyorduk. Hatta şikayetçi olmadım. Olayın farklı olduğunu öğrendim. Kızım yolda inmek istemiş. Otomobilin kapısı açık biçimde ilerlerken kaza oluyor. Kızım vefat ediyor. Bunu öğrendikten sonra çok üzüldüm. Adaletin yerini bulmasını istiyorum. Taksirle vefat olarak geçti kayıtlara, bu kasıtlı ya da şuurlu. ‘Ya benimsin ya kara toprağın’ der üzere durum var. Kaza yerinde fren izi yok” diye konuştu.
Kızının hayat dolu ve güler yüzüyle tanındığını anlatan Özmutlu, “Avukat olmak istiyordu. Çok maksadı vardı. Mevti hak etmiyordu. Kaza günü ayrılmış, tartışmışlar. Kız arkadaşlarıyla dışarı çıkmıştı. Gece saatlerinde kızımı alıyor, sürat yapıyor. Çocuğum inmek istediğinde kolundan tutup vurmuş” dedi.
‘KIZIM ADALET OKUYORDU, ONUN İÇİN ADALET İSTİYORUM’
Baba Mehmet Ersoy ise şöyle konuştu:
“Kızıma şiddet uygulayıp, otomobilin kapısı açık halde ilerliyor. Yolda 2 sefer kapı açılıp kapanmış. Frene basmadan aracı sola kırıp, park halindeki araca çarptıktan sonra 4 takla atmış. Kızım inmek istediğinde neden müsaade vermedi? Ben kızımı bilerek öldürdüğünü düşünüyorum. Kızımın hakkını arayacağım. Kızım adalet okuyordu. Ben de onun için sonuna kadar adalet istiyorum”
Recep Y.’nin yargılanmasına, ileriki günlerde 31’inci Asliye Ceza Mahkemesi’nde başlanacak.