Şanlıurfa Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne tedavi için getirilen çocuğun yakınları, sıra yüzünden Çocuk Hematolojisi ve Onkolojisi Hastalıkları Uzmanı Dr. Dilek Ece ile tartıştı.
Yakınları, hasta çocuklarına yeteri ilgi gösterilmediği savıyla, üç ay evvel misyona başlayan Dr. Ece hakkında CİMER’e de şikayette bulundu. Çocuğun rutin denetimleri sırasında da teze nazaran, S.T. ve Y.T., birkaç defa Dr. Dilek Ece’yi tehdit etti. Kelamlı hücuma maruz kalan Dr. Dilek Ece, bunun üzerine ‘beyaz kod’ vererek hasta yakınlarından şikayetçi oldu.
Yaşanan olayın akabinde Şanlıurfa’da çocuk talasemi, lösemi, hemofili, anemi ve kan hastalıkları konusunda tek uzman tabip olarak vazife yapan Çocuk Hematoloji ve Onkolojisi Hastalıkları Uzmanı Dr. Dilek Ece, psikolojisinin bozulduğu gerekçesiyle 10 gün rapor aldı.
HASTALAR TEDAVİ İÇİN ÖTEKİ VİLAYETLERE GİDECEK
Yaşanan bu olay, birebir tabipte tedavi olan bir çok çocuk hastanın mağdur olmasına neden oldu. Şanlıurfa’da tıpkı branşta öbür hekim olmaması nedeniyle hastaların tedavilerini sürdürmek için diğer vilayetlere gitmek zorunda kalacağı lisana getirildi.
Sağlık-Sen Şube Lideri Abdulkadir Yabir, Şanlıurfa Eğitim ve Araştırma Hastanesinde yaklaşık 3 ay evvel misyona başlayan Çocuk Hematolojisi ve Onkolojisi Hastalıkları Uzmanı Dr. Dilek Ece’nin tıpkı hasta yakını tarafından dördüncü kere tehdit ve kelamlı taarruza maruz kaldığını söyledi. Yabir, şunları söyledi:
“SGK’LARI İPTAL EDİLSİN”
“Doktor daha evvel yaşananlarda şikayetçi olmamıştı ancak dün yaşanan olaydan sonra beyaz kod verip 10 gün rapor alarak vilayetimizi terk etti. Hekim bir daha geri gelir mi gelmez mi onu bilmiyoruz. Hekimin vilayetimizden ayrılmasının akabinde bu kısımdaki hastalar artık kent dışına gitmek zorunda kalacaklar. Yani bu şiddeti uygulayan bur cani en çok kendi çocuğuna başta olmak üzere bu hekimde tedavi gören çocuklara ziyan vermiştir. Biz Sağlık-Sen Şubesi olarak şiddetin son bulması için tüm yetkililerin yapılması gerekenleri acilen yapmasını bekliyoruz. Sıhhatte şiddetin yasal mevzuatının yanında şiddet uygulayanların SGK’larının da iptal edilerek sıhhat hizmetinde fiyat alınmasını talep ediyoruz.
“BU BÖLGEDE BİRÇOK ÇOCUK UZMANI EKSİKLİĞİ DE VAR”
Şanlıurfa Tabip Odası Lideri Dr. Bulut Ezer ise şunları söyledi:
- Şanlıurfa Eğitim ve Araştırma Hastanesi Çocuk Hematolojisi ve Onkolojisi Hastalıkları uzmanı tehdide uğradığını bildirdi. Bu hususta biz de avukatımızla bir arada emniyete tabir verme sürecince müdahil olduk. Kendisine tıpkı şahıstan mühlet gelen bir tehdit olduğunu, dün de hakaret içeren bir sıhhatte şiddet olayının yaşandığını bildirdi.
- Son devirde sıhhatte şiddet yasası ismi altında bir yasa çıkarıldı. Bu yasa maalesef birçok şiddet olayını kapsamıyordu. Bunu da kapsamadığı için dünkü şüpheliler gözaltına dahi alınmadan yalnızca sözleri alınarak haklarında belge oluşturuldu. Ne tutuklanma ne de bir gözaltı süreci başlamadı. Bildiğiniz üzere Şanlıurfa hakikaten çocuk sayısı tarafıyla Türkiye’nin en yüksek vilayetlerinden biri. Doğum oranlarıyla genç bir nüfusun olduğu bir vilayet. Bu bölgede birçok çocuk yan kısmında, birçok çocuk uzmanı eksikliği de var.
“VATANDAŞLARIMIZ TELEFON BAŞINDA SIRA BEKLEMEYE BAŞLADILAR”
- Bu mevzuda hem kamuda hem de üniversitede önemli zahmetler yaşanıyordu. Bu cins alanlarda yaşanan bu türlü sıhhatte şiddet hadiseleri tabipler üzerinde önemli bir ruhsal baskı oluşturdu. Bu doktor arkadaşımız kendisini inançta hissetmediği için ve ruhsal olarak önemli bir baskıya uğradığı için 10 gün istirahat aldı. Bu esasen onun en büyük doğal hakkıdır. Bu yaşanan aksaklığı gidermek devletin sisteminin misyonudur. Kendi üzerlerinde bu kadar çocuk hasta yükünün olduğu bir vilayette tek doktor olarak çalışmak zati aksaklıklara yol açıyordu.
- Günde yüz hasta bakmak bir müddet sonra tükenmişliğe de sebep oluyordu. Bu nedenle bu alanlarda tabipler zati bir noktadan sonra ya istifa ediyorlar ya da özele geçiyorlar, kent değiştiriyorlar. Birçok alanda zati tabip açığı oluşmaya başladı. Vatandaşlarımız artık telefon başında sıra beklemeye başladılar. Yaklaşık 15-20 gün sonraya randevu verildiğini hepimiz biliyoruz.